
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, Mardin İl Müftüsü Sayın Dursun Ali Çoşkun’un davetlisi olarak Mardin’e gitti ve üç ayrı kutlu doğum programına katılarak konferans verdi.
Pazartesi öğleden sonra Kızıltepe’de, akşam Merkez ilçe Artuklu’da ve salı günü Ömerli ilçesinde konuşan Yaran özetle şunları söyledi.
“O hem şahittir, hem müjdecidir hem de uyarıcıdır”
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın bir rahmet peygamberi olduğuna değinerek “Peygamberimiz (s.a.v.) bir rahmet peygamberiydi. Kur’an-ı Kerim ayetlerinde de ifade edildiği gibi insanlığı karanlıktan, zulmetten nura ve aydınlığa çıkarmak için gönderilmiş olan bir peygamberdir. O hem şahittir, hem müjdecidir hem de uyarıcıdır. Gerek Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatından gerekse Kur’an-ı Kerim’den istifade edebilmek için gönüllerimizi buna hazırlamamız lazım. Her yıl Kutlu Doğum Haftası’nda Peygamberimizi (s.a.v.) anıyoruz ve hayatımızı ona göre tanzim etmek için O’nu (s.a.v.) anlamaya çalışıyoruz. Rabbim bizi şükredenlerden, zikredenlerden, O’nu gereği gibi hatırlayanlardan ve hayatımızın her alanında O’nu dikkate alarak yaşayanlardan eylesin.” dedi.
“Birlik olması için Tevhid inancının önce içimizde gerçeklemesi lazım”
İslamiyet'in dünyaya iyi gösterilmediğini ifade eden Yaran, "İslam'ı dünyaya iyi göstermek için tevhid önce kalbimizde, içimizde gerçekleşecek sonra hanemizde etrafımızda çoğalarak ve iyilerin sayısı artacak. 'Gelin birlikte olalım' bu seneki cümlemiz ama birlikte olmak için önce tevhid inancını içimize iyi yerleştirmemiz lazım, kalplerimizde birliği sağlamamız lazım bunları sağlarsak aramızda toplum olarak vahdeti sağlamış oluruz. Bir ve beraber olmuş oluruz." şeklinde konuştu.
“Peygamberimiz Tevhid’e ve İnananları bir ve beraber olmaya çağırdı”
Konuşmasının devamında tevhid inancının önemine değine Yaran, “Peygamberimiz (s.a.v) cahiliye döneminde gönderildi. Herkes o zaman putlara tapardı. Allah’ın (c.c) Peygamberimiz (s.a.v) vasıtasıyla gönderdiği din tevhid diniydi. Tevhid, Allah’tan (c.c) başka ortak kabul etmemektir. Peygamberimizin (s.a.v) içinde vahiy gelmeden önce de tevhid inancı vardı ama bunun ilanını Allah’tan (c.c) emir geldikten sonra yaptı. Tevhid Allah’ın (c.c) bir olduğuna inanmanın yanı sıra Allah’ın (c.c) sıfatlarına da iman etmektir. Allah’ın (c.c) en büyük otorite olduğunu kabul etmektir. En büyük itaat merciinin Allah (c.c) olduğunu kabul etmektir.” dedi.
“Bizi şu veya bu adla bölmek isteyenlere fırsat vermeyelim”
Yaran, konuşmasının devamında birliği sağlamak için kalb-i selim, akl-ı selim ve zevk-i selim sahibi insanların sayısının artması gerektiğine dikkat çekerek yetişen nesillerin eğitimine vurgu yaptı ve şöyle devam etti
"Bunları yapacağız, yoksa düşman bizi böler. ‘Ben bu mezheptenim‘ der, böler. 'Meşrep' der böler, 'tarikat' der böler, etnik yapımıza göre böler ama bizim aynı ağacın kökleri olduğumuzu bilmemiz lazım. Biz İslam ağacını besleyeceğiz. Bizi kesmeye çalışan, o ağaçla irtibatımızı koparmaya çalışanlar olur. Ama irtibatımız koptuktan sonra kök olarak biz de kurur gideriz. Birileri atar ateşe yakar ısınır keyfine bakar. Cenab-ı Hak öncelikle kendi içimizde tevhidi gerçekleştirmeyi nasip eylesin.”